Kadinlarin ve erkeklerin cinsel yanitlarinin fizyolojisinde bazi farkliliklar vardir. Genellikle erkekler daha çabuk, kadinlar daha yavas uyarilirlar. Yaslari ilerledikçe erkeklerin uyarilmasi biraz uzar, kadinlar ise yaslari ve cinsel deneyimleri arttikça daha hizli uyarilmaya baslarlar. Çogu erkek için en uyarici durum, cinsel birlesmedir. Kadin orgazminin tetigini çeken klitoris ise, cinsel birlesme sirasinda uyarilmaya uygun bir yerde ve konumda degildir.
Bu nedenle de cinsel birlesme sirasindaki dolayli cinsel uyarilar, çogu kadinin orgazm olmasi için yeterli olmaz. Birçok kadinin orgazmi için, cinsel birlesmeden önce klitorisin dogrudan uyarilmasi, bazi kadinlar için de cinsel birlesme sirasinda da klitorisin dogrudan uyarilmasinin sürdürülmesi gerekir. Genellikle erkekler hizli, sert ve dikey hareketleri daha uyarici bulurken, kadinlar yavas, yumusak, yatay ve kesintisiz uyarilari tercih eder.
Elbette, iki insan arasindaki cinsellik, fizyolojik özelliklerin çok ötesinde birçok faktörden etkilenir. Ancak cinsel davranislarimiz sonucunda olusan cinsel yanitlar, fizyolojik temele dayalidir. Cinsel iliskiyi, sevismeyi, bedensel fizyolojimiz, kisisel durumumuz kadar cinsel esimizle genel iliskimiz de etkiler. Ayni zamanda iyi bir cinsel iliskinin nasil olmasi gerektigi hakkindaki düsüncelerimizin de hem sevismemize etkisi vardir, hem de cinsel yasantimizi degerlendirmemize.
Birçok kisi, birçok çift, iyi bir cinsel iliskide eslerin mutlaka birlikte orgazm olmalari gerektigine inanir. Oysa, kadin ve erkek cinsel yanitlarinin fizyolojik farkliligi, kisilerin orgazm olacaklari ani tam olarak belirleyememeleri, birbirlerinin yanitlarini tam olarak ve aninda bilememeleri gibi birçok nedenle, çiftler nadiren ayni anda orgazm olurlar.
Ancak birbirlerini çok iyi taniyan çiftler, arada bir birlikte, ayni anda orgazm olur. Ayrica birlikte orgazm olmak, iyi bir cinsel iliski için zorunlu ya da daha çok zevk almak için gerekli de degildir. Ama birlikte orgazm olmanin mutlaka gerekli oldugu düsüncesi, birçok insanin kendi cinsel iliskilerinden hosnutsuz olmasina neden olur. Birçok çift cinsel yasamlarini bu yanlis inanis yüzünden doyumsuz olarak degerlendirebilir.
Saatlerce sevisebiliriz, cinsel birlesme dakikalarca sürebilir. Ancak orgazm saniyeler süren bir cinsel yanittir. Orgazm sirasinda, çevremize olan farkindaligimiz geçici olarak bozulur, azalir. Kendi bedenimizden aldigimiz cinsel hazza odaklaniriz. Orgazm olma aninda bir kisinin, kendisinin veya cinsel esinin davranislarini, cinsel yanitlarini izlemesi pek de kolay degildir. Dolayisiyla bir yandan orgazm olurken, bir yandan cinsel esimizin orgazmindan ayri bir keyif almamiz da pek söz konusu olamaz.
Üstelik sevisme sirasinda, ayni anda orgazm olma beklentimiz nedeniyle, kendimizin ve cinsel esimizin cinsel yanitlariyla gereginden fazla ilgilenmemiz, sevismenin keyfini kaçirabilir. Hem bizi sevisen kisi olmaktan çikarip, sevismenin gözlemcisi haline getirebilir, hem de birlikte olmasi hedeflenen orgazmi kisisel olarak da yok edebilir.
Orgazm yaniti, kendimizi sevismeye biraktigimizda, baska bir seye degil yalnizca sevismeye ve aldigimiz cinsel hazza odaklandigimizda, kendiliginden ve kolayca gelebilecekken, cinsel esim orgazm olacak mi kaygisiyla bozulup kaybolabilir.
Iki insan arasindaki cinsellik, fizyolojik yanitlar temelinde gelisen, çok boyutlu ve keyifli bir süreçtir. Gerçek disi beklentiler ve yanlis inanislar, cinsel doyumumuzu olumsuz etkilemekten baska bir ise yaramazlar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder